Küresel kahve devi Starbucks 8 Aralık 2022 tarihinde Web3 teknolojisinin temelleri üzerine inşa ettiği ‘Odyssey’ adlı yenilikçi sadakat programını duyurmuştu.
Starbucks'ın bu stratejik hamlesi akla şu soruyu getiriyor: Günümüzde perakende sektörünün en iyi sadakat programına sahip Starbucks neden böyle bir dönüşüme girişti? Gelin bu merak uyandıran gelişmeye birlikte göz atalım.
Bankalardan Daha Fazla Varlığa Sahip Kahve Uygulaması
İlk olarak, Starbucks'ın mevcut sadakat programının başarısını konuşalım. 2009 yılında Adam Brotman tarafından başlatılan 'Starbucks Rewards', dünya çapında 60 milyondan fazla üyeye sahip. Bu başarıda, uygulamanın sunduğu hızlı mobil ödeme seçeneği ve ücretsiz kahve ödülleri etkili oldu, her ikisi de kalıcı müşteri bağlılığını geliştirdi. Bu müşteri bağlılığı, şaşırtıcı başarıları beraberinde getirdi. Son raporlara göre, Starbucks müşterilerinin rewards uygulaması içinde 1,4 milyar doları aşan ön ödemeli bakiyesi var. Bu miktar, birçok küresel bankanın elindeki varlık miktarından fazla ve Starbucks'ın bu alandaki başarısını vurguluyor. Şimdilerde ise bu kahve devi, sadakat programını Web3 inovasyonunun merceğinden yeniden şekillendiriyor. Starbucks'ın çığır açan sadakat programı Odyssey'e bakalım:
Web3 ile Sadakat Programları Yeniden Tasarlanıyor
Odyssey programının arkasındaki mimara ışık tutarak başlayalım: 2009'da ilk ödül programını tasarlayan Adam Brotman, Web3 tabanlı Odyssey sadakat programının ortaya çıkışına öncülük etti. Bu program, kişiselleştirilmiş ödüller sağlamak için NFT'lerin kendine özgü kullanımıyla kendisini diğerlerinden ayırıyor. Müşteriler, bu özel sadakat programına dahil olduktan sonra her biri benzersiz pulların (NFT'ler) toplanması amaçlanan çeşitli tematik yolculuklara çıkmaya davet ediliyor. Örnek olarak, 'Kahvenin Mirası Yolculuğu'nu ele alalım: program katılımcılarına yeni kahve deneyimlerinden keşfedilmemiş mağaza ziyaretlerine kadar uzanan çeşitli görevler veriliyor. Bu görevlerin tamamlanması karşılığında bir dizi ödülün kilidini açan değerli puanlar kazanıyorsunuz. Bu ödüller kahve yapımı kursları, Starbucks Reserve Roastery etkinliklerine özel davetler ve hatta Kosta Rika'daki Starbucks çiftliğine ziyaretler gibi çeşitli teklifleri kapsıyor. Ek olarak sadakat programında olan kişilere özel sınırlı sayıda ücretsiz ve ücretli pul (NFT) satışları oluyor. 2000 adetten oluşan "Holiday Cheer Edition 1 Stamp" koleksiyonu 100 dolar fiyatla program kullanıcılara sunulmuş ve 18 dakikada tükenmişti. İkincil pazarda anlık en düşük fiyatı 750 dolar. Tüm bunlara bakacak olursak, Starbuck yeni sadakat programı ile günümüzün müşteri-marka ilişkisindeki en önemli noktalar olan hikayeleştirme ve oyunlaştırmadan yararlanırken aynı zamanda sıfırdan bir maddi değer yaratmış oldu.
Markaların yıllardır üzerinde düşündüğü, "İndirim mi? Yeni ürün mü? Dijital pazarlama mı?" sorularının hepsine de tek bir ürün ile çözüm bulunmuş gibi gözüküyor.
Sadakat Programları Değişiyor
Kısaca özetleyecek olursak, blok zinciri ve NFT teknolojileri ilk kez duyan kişilere çok karmaşık gelse de Starbucks, Odyssey programını kullanıcılara sunarken teknoloji dilini ortadan kaldırarak herkese hitap ediyor. Odyssey programı ile birlikte markaların Web3 teknolojilerini kullanarak yaratabileceği programlanabilir dijital varlıkların ne kadar etkili olabileceğinin bir örneğini görmüş oluyoruz. Bu yenilikçi çalışma, Starbucks'ın sadakat paradigmalarını yeniden tanımlamaya ve farklı müşteri yelpazesini kendine çekmeye olan bağlılığını da gösteriyor. Tabii ki Web3 teknolojilerinden yararlanarak sadakat programını yeniden oluşturan tek marka Starbucks değil, gelecek yazılarımda diğer çalışmalardan da bahsedeceğim ve bu dönüşümü yakından takip edeceğiz.
KRIPTOKRAL.COM GÜNCEL HABERLER | Yatırım Tavsiyesi Değildir.