Yapay zekâ konusundaki aşırı vaatler birkaç yıl önce kripto ve blok zinciri dünyasındaki ortamı hatırlatıyor. Dikkatli olmakta fayda var.
Bunu daha önce de görmüştük. Radikal bir teknolojik gelişmenin bir veya birden fazla sektörü devrimsel biçimde dönüştüreceği vaadine aşinayız. Şaşalı konferanslarda artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı laflarını duymaya yabancı değiliz. Üstsel büyümeyi temel alan ve bir peçetenin arkasına karalanan değerlemelere bakıp yatırımların sel gibi aktığı dönemleri yaşadık. Kripto dünyası 2016-1017 yıllarında böyle bir tablo sergiliyordu. Ancak bugün bu sözler kriptoya değil yapay zekâya yönelik söyleniyor.
Yapay zekânın gördüğü ilgiden etkilenmemek mümkün değil ancak bu ilginin şişirilmiş beklentilere dayanan kısımları olduğu da bir gerçek. YZ’nın bu erken aşamasında bile ortaya koyduğu etki oldukça dikkat çekici. Bilgi işlem gücünü doğal dil işleme özellikleriyle birleştirmek büyük bir verimlilik sağlarken yaratıcılığın yükselmesi de söz konusu. Üstelik bunlar daha başlangıç.
Ancak bu aralar YZ hakkında duyduklarımızla şişen beklenti balonu birkaç yıl önce kripto ve blok zinciri hakkında duyduklarımızı andırıyor. O zaman da bugünkü gibi aşırı bir coşku vardı. Kriptonun ve blok zincirinin etkileri somut ve gelişmeye devam edecek. Ancak geldiği boyut bir zamanlar birilerinin insanlara satmaya çalıştığı yapıdan daha farklı. Aynı durum YZ için de söz konusu olacak. Güçlü bir etki oluşacak ancak şişen beklenti balonu nedeniyle hayal kırıklıkları da yaşanacak.
Girişim sermayesi fonu Andreessen Horowitz (a16z) bu ay içinde YZ hakkında bizzat Marc Andreessen tarafından kaleme alınan bir belge yayımladı. Andreessen oldukça zeki biri zira Ocak 2014’te yazdığı ve New York Times’da yayımlanan “Kripto Neden Önemlidir” başlıklı makalesi teknolojinin piyasa güçleriyle nasıl bütünleşebildiği ve eldeki potansiyeli hayata geçirirken riskleri göz ardı etmemek gerektiğini vurgulayan harika bir işti.
Ancak YZ hakkındaki bu raporunda tüylerimi diken diken eden bazı bölümler var.
İşte bunlardan birkaçı:
“YZ’nin en basit tanımı şu olabilir: önemsediğimiz her şeyi daha iyi hale getirmek.”
Acaba YZ’nın önem verdiğimiz şeylere dahil olduğunda distopik bir ortam da oluşma olasılığı olduğuna bir tek ben mi inanıyorum? Ayrıca “daha iyi” nedir? Kime göre daha iyi?
“YZ temelli öğretmenler çocukların gelişim sürecinin her aşamasında onların yanında olacak ve makinemsi bir sevgiyle onların potansiyelini en üst seviyeye çıkarmasına yardımcı olacak.”
Aman tanrım. Bu ürkütücü.
“CEO’lar, devlet görevlileri, kâr amacı gütmeyen kurum yetkilileri, spor hocaları, öğretmenler, yani her türden lider aynı aracı kullanabilecek. Toplumun her kesiminden liderlerin daha iyi kararlar almalarının getireceği çarpan etkisi muazzam olacak ve bu zekâ artışından hepimiz yararlanacağız.”
Ağlamak istiyorum.
“Hatta YZ savaşı da iyileştirecek. Bir savaş kaçınılmaz olduğunda ölümlerin dramatik biçimde azaldığı şekilde savaş cereyan edecek.”
İnternet savaşları çevrim içi dünyaya taşıyarak bunu yapıyor zaten. Umalım ki böyle bir dünyada nasılsa az insan ölüyor diye otoriteler sürekli savaş ihtimaline sarılmasınlar.
Blok zinciri balonunun ayak sesleri
YZ hakkında duyduğum bazı iddialar blok zinciri dünyasına hatta daha da geriye gidersek internetin gelişim dönemine benzer söylemler oluşturuyorlar:
YZ eğitimi “tamamen değiştirecek” etkiler ortaya koyacak: İnternet bir şekilde bunu gerçekleştirdi ancak insanlar bugün eğitimin geldiği noktadan ne derece memnunlar?
YZ tıbbi sorunları ortaya çıkmadan tahmin edebilecek. Bu çok iyi olurdu ancak hastalıkları daha iyi tahminlemek teşhisi iyileştirecek mi yoksa daha fazla risk mi oluşturacak? YZ temelli tıp fazladan bir can bile kurtarsa ben desteklerim. Ancak genel anlamda hastalık endişesinin artması ve tamamen algoritmaya dayalı teşhiste algoritmanın yetersizliği nedeniyle teşhisin eksik kalması da korkutucu.
YZ iklim değişikliğiyle savaşmamıza yardımcı olacak. Bilginin daha hızlı işlenmesi küresel iklim krizinden korunmaya yardımcı olabilir. Ancak bu verileri işleyecek ve çevreye etkileri malum veri merkezlerini ne yapacağız?
YZ nükleer füzyon ile birleştiğinde bizi süper ırk haline getirecek. Ve galaksiler arası seyahatler mümkün olacak. Daha fazla yorum yok.
Bir daha hiçbir şey için kaygı duymamıza gerek kalmayacak.
Bu cümle OpenAI CEO’su Sam Altman’dan… Daha da devam edebilirim.
Bu sözlerimden sonra beni gündemi başka bir teknolojinin domine etmesine sinir olan bir kripto fanatiği olarak görebilirsiniz. Aslında tam tersi. Erken aşamada kriptoya dair balondan da nefret etmişti. Blok zinciri her şeyi değiştirecek her şey token haline gelecek söylemlerinden irrite olmuştum. (Evet, bu söylemleri bugün de duymaya devam ediyoruz.)
Aksine ben YZ’nın gelişiminden heyecan duyuyorum. Bu sorunları birer fırsat olarak görüyorum ve hazırladığım bülteni yazarken YZ’dan yararlanmak için tüm yaz boyunca çeşitli deneyler yapacağım.
Hatta VC’lerin ilgisinin bu alana yönelmesini de destekliyorum. Silikon Vadisi’nin önde gelen isimlerinin attığı tweetleri, yazıları görmüş ve onların “kriptodaysanız hemen YZ’ya geçin” dediklerine şahit olmuşsunuzdur. En son teknolojilerin peşine takılan bu VC’lerin bunu yapması normal. Bu durum. Kripto ekosistemindeki fonlamanın hacmini önemli ölçüde düşürebilir ancak birkaç yıl önce paranın çılgın gibi akmasıyla oluşan gerçek dışı değerlemeler, sürdürülemez yapılar ve bazı davranış biçimleri de hiç hayırlı olmadı.
Fonlama kaynaklarının azalması sonucunda girişimler ya da ileri aşama şirketler kaynak bulabilmek için daha güçlü ürün-pazar uyumu göstermek, daha yalın operasyonlar yürütmek ve bunların sonucunda VC parasını yakmayı değil ayakta kalmayı öncelemek durumunda kalacaklar.
YZ dünyasında da hipsterler yok değil. Bunlar arasında teknolojinin her şeyi daha iyileştireceğini düşünen tekno-ütopistler, fonlamanın faydadan ziyade inanç odaklı sağlanması gerektiğini düşünen vizyonerler, sizleri hizmet almanız için korkutmaya çalışan danışmanlar…
Eğer YZ bu “sıcak” parayı reddeder, kulaklarını aşırı beklentilere kapatır ve sadece para peşinde koşanları kendinden uzaklaştırırsa kripto ekosistemi de daha güçlenir. Her iki teknolojinin de ortak noktaları var. Blok zincirinin vaatleri daha odaklı olur. Beklenen değer daha gerçekçi görülür.
Kripto ekosistemi YZ ile olası çakışmalardan fayda elde edebilir ve bu çakışmaların sayısı oldukça fazla. Bunlar arasında blok zinciri uygulamaların kodlanmasının kolaylaşması, büyük veri havuzlarına yönelik merkeziyetsiz depolama, veri merkezlerine yönelik sürdürülebilir çözümleri destekleme gibi konular sayılabilir.
Kriptonun da sunabileceği birçok şey var. Kripto balonundan edinilen derslerin YZ konusunda çalışan geliştiriciler ve şirket sahiplerini çıkmaz sokaklara girmekten koruyacağına inanıyorum. Zirveye çıkmadan zirvede olduğumuzu anlayamayız. Ancak çok fazla ve temelsiz vaatte bulunmak kredibiliteyi azaltır, yatırımcıları yanıltır ve konuyu saptıranların ekmeğine yağ sürer.
YZ dünyası kendi deneme - yanılma sürecini yaşamak ve kendi hatalarından öğrenmek durumunda kalacak.
YZ’nın ortaya koyduğu motivasyonu ve sunduğu umudu destekliyor ve alkışlıyorum. Kaygım, bu motivasyonun fırsatçılığa ve manipülasyona neden olması. Kolektif geleceğimizi önemseyenler teknolojinin tüm riskleri bir yana çok daha iyisini hak ediyorlar.
KRIPTOKRAL.COM GÜNCEL HABERLER | Yatırım Tavsiyesi Değildir.
