Eylül 7, 2024
İstiklal Cd. Tokatlıyan İş Mrk. K:1 N:1 Beyoğlu – İstanbul
Gündem

ULUSLARARASI ADALET DİVANI: İSRAİL, GAZZE’DE İŞGALCİ GÜÇ KONUMUNDADIR

Adalet

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in, işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin kararını açıkladı. Divan, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de ve Batı Şeria’da katliamlara imza atan Tel Aviv yönetimiyle ilgili “İsrail, Gazze’de işgalci güç konumundadır. İsrail, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da işgalcidir.” kararına vardı. Kararda, “İsrail, işgal ettiği topraklarda haksız uygulamalarından doğan tüm zararları tazmin etmelidir.” ifadeleri de yer aldı.

Uluslararası Adalet Divanı, Gazze'deki soykırım dolayısıyla yargılaması süren İsrail 
ile ilgili kararını açıkladı. Kurumdan yapılan karar açıklamasında, "İsrail, Gazze'de 
işgalci güç konumundadır." denildi.

Hollanda'nın Lahey şehrinde bulunan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail'in, işgal 
ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin kararını 
açıkladı.
Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Gazze'de işgalci güç konumundadır

İşte Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail ile ilgili kararları:

  • İşgal altındaki Filistin toprakları parçalanmış ayrı bölgeler değil, tek bir 
    bölgesel birimdir.
  • İsrail, Gazze'de işgalci güç konumundadır.
  • İsrail, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da işgalcidir.
  • İsrail'in işgal ettiği toraklardaki yerleşim politikaları Cenevre Sözleşmesi'ni 
    ihlal etmektedir.
  • İsrail'in işgal ettiği topraklarda Filistinlilere ait doğal kaynakları kullanması 
    uluslararası hukuka aykırıdır.
  • İsrail, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki yerleşimleri ile uluslararası hukuku ihlal 
    etmektedir.
  • İsrail'in işgal ettiği topraklardaki uygulamaları buralarda kalıcı olarak 
    yerleşme amacı taşıdığını gösteriyor.
  • İsrail, hiçbir şekilde işgal ettiği Filistin toprakları üzerinde egemenlik 
    hakkına sahip değildir.
  • İsrail, Filistin topraklarındaki işgaline en kısa sürede son vermelidir.
  • İsrail, işgal ettiği topraklarda haksız uygulamalarından doğan tüm zararları 
    tazmin etmelidir.

NE OLMUŞTU?

Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini sürdüren 
Divan'da, 19-26 Şubat 2024 tarihlerinde yapılan duruşmalarda, aralarında Türkiye'nin 
de bulunduğu 49 ülke, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Afrika Birliği, 
İsrail'in Filistin topraklarını işgal ve ilhakına ilişkin kendi görüşlerini sözlü 
olarak Divan'a sunmuştu. Bunun öncesinde de yine aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 
54 devlet ve 3 uluslararası kuruluş ağustos 2023'e kadar yazılı beyanlarını Divana 
ulaştırmıştı.
Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Gazze'de işgalci güç konumundadır
Türkiye, İsrail'in Filistin'i işgali, Batı Şeria'daki ilhakı ve özellikle Doğu 
Kudüs'ün statüsünün korunmasına ilişkin olarak Divan'a yazılı beyanını ilk ulaştıran 
ülke olmuştu. Divan önünde, danışma görüşünde ilk defa bu kadar çok sayıda devletin 
yazılı ve sözlü beyanda bulunduğu görülürken, yazılı beyanda bulunan İsrail'in sözlü 
duruşmalarda yer almaması dikkati çekmişti.

DEVLETLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU İŞGALİN HUKUKA AYKIRI OLDUĞUNU SAVUNDU

Duruşmalara katılan devletlerin büyük çoğunluğu, İsrail'in Filistin topraklarındaki 
işgalinin ve Filistinlilere yönelik uygulamalarının hukuka aykırı olduğunu savunmuştu. 
Belçika, İsviçre, İrlanda, İspanya ve Norveç gibi batılı ülkeler dahil çoğunluğu Orta 
Doğu'dan olan ülkelerin yer aldığı, 19-26 Şubat 2024 tarihinde gerçekleşen 
duruşmalarda, "İsrail'in işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde egemenlik 
hakkının bulunmadığı", "İlhak yoluyla toprak edinmenin hukuka aykırı olduğu", "Filistin 
topraklarındaki ilhak ve yerleşimci uygulamalarının demografik yapıyı zorla değiştirmek 
anlamına geldiği", "Diğer devletlerin, İsrail'in Filistin'deki işgalini tanımama 
yükümlülüğü olduğu" ve "İsrail'in Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını 
engellediği" savunulmuştu.
Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Gazze'de işgalci güç konumundadır

TÜRKİYE, FİLİSTİN’İN İŞGALİNE KARŞI ÇIKTI

Türkiye, UAD'nin danışma görüşü oluşturulması sürecinde 26 Şubat 2024'te yaptığı 
sunumda, İsrail'in, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını engellediğini ve 
bu sebeple işgali "Derhal ve koşulsuz olarak" sona erdirmesi gerektiğini vurgulamıştı. 
Sunumunda, İsrail'in Filistin'deki işgaline son vermesi ve 1967 sınırlarında başkenti 
Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngören kalıcı ve 
sürekli bir çözüme ulaşılması çağrısını yineleyen Türkiye, uluslararası toplumu ve
kuruluşları, üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye davet etmişti. Türkiye,
özellikle Doğu Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesinin uluslararası hukuka ve Birleşmiş 
Milletler (BM) kararlarına aykırılık teşkil ettiğini belirtmişti.

ABD VE İNGİLTERE, İSRAİL’İN TEZLERİNİ SAVUNDU

ABD ve İngiltere ise İsrail'in tezlerini savunarak, Divan'dan herhangi bir danışma 
görüşü vermemesini istemişti. İngiltere, İsrail-Filistin uyuşmazlığının ikili 
müzakereler yoluyla çözülmesi ve Divan önüne getirilmemesi gerektiğini savunurken, 
ABD tarafı ise İsrail'in Filistin'i işgalini "güvenlik endişeleri" gerekçesiyle meşru 
göstermeye çalışmıştı.
Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Gazze'de işgalci güç konumundadır

BM GENEL KURULU, UAD’DEN GÖRÜŞ İSTEMİŞTİ

BM Genel Kurulu 30 Aralık 2022 tarihli kararında UAD'den, Divan Statüsü'nün 65. 
maddesine dayanarak 1967'deki savaştan bu yana İsrail'in Filistin'deki işgalinin 
hukuki neticelerine ilişkin iki soru yöneltti.

BM Genel Kurulunun Divana sunduğu sorular, şu şekilde:

"1- İsrail'in, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını sürekli olarak ihlal 
etmesinin, işgali sürdürmesinin, 1967'den bu yana Filistin topraklarındaki yerleşim 
ve ilhak faaliyetlerinin, Kudüs'ün demografik yapısını, karakterini ve statüsünü 
değiştirmeye yönelik faaliyetlerinin ve ilgili ayrımcı mevzuat ve tedbirleri kabul 
etmesinin hukuki sonuçları nelerdir?

2- İsrail'in, ilk soruda belirtilen uygulamaları, işgalin hukuki statüsünü nasıl 
etkilemektedir ve bu durumun tüm devletler ve Birleşmiş Milletler için doğurduğu 
hukuki sonuçlar nelerdir?"

Danışma görüşü talebi 17 Ocak 2023'te BM Genel Sekreteri tarafından UAD'ye 
ulaştırılırken Divan, BM üyesi devletlere ve Filistin'e, danışma görüşü istenen 
sorular hakkında yazılı ve sözlü beyanda bulunma haklarına ilişkin bildirim yaptı.
Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Gazze'de işgalci güç konumundadır

DANIŞMA GÖRÜŞÜ NEDİR?

Birleşmiş Milletler'in temel yargı organı Divan'ın görevleri arasında ilk olarak, 
devletler arasında ortaya çıkan hukuki ihtilafları uluslararası hukuka uygun şekilde 
çözmek, ikinci olarak da kendisine yönlendirilen hukuki konularda danışma görüşü 
bildirmek bulunuyor. BM organları ve faaliyet alanlarıyla ilgili olması şartıyla BM 
yetkili kuruşları uluslararası hukuka ilişkin konu hakkında UAD'den danışma görüşü 
isteyebilir. Devletler, Divan'dan danışma görüşü isteyemez.

DANIŞMA GÖRÜŞÜNÜN ETKİSİ NEDİR?

UAD'nin verdiği danışma görüşleri her ne kadar bağlayıcı olmasa da birçok devlet ve 
kuruluş tarafından dikkate alındığı ve verilen görüşe uygun hareket edildiği 
belirtiliyor. Danışma görüşleri, ileride açılabilecek benzer konulardaki davalarda 
Divan'ın ne yönde karar verebileceğini de gösterirken, danışma görüşü aleyhine hareket 
eden devletler açısından politik baskı aracı olarak kullanılabiliyor. Divan'ın, 
İsrail'in Filistin topraklarında inşa ettiği duvara dair 2004'te verdiği danışma 
görüşünde, duvarın hukuka aykırı olduğunu tespit etmesinin ardından birçok devlet ve 
şirketin, söz konusu duvarın inşasına katkı sunmaktan imtina etmesi, İsrail'e 
sattıkları inşaat malzemelerinin duvarın yapımında kullanılmaması şartı koyması dikkati 
çekiyor.
Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Gazze'de işgalci güç konumundadır
Yine UAD'nin 22 Temmuz 2010'da, uluslararası hukukta bir devletin tek taraflı olarak 
bağımsızlık ilan etmenin yasaklanmadığı yönünde verdiği danışma görüşünün ardından, 
Kosova'nın bağımsızlığının meşruiyeti arttı ve bağımsızlığını tanıyan devlet sayısı 
çoğaldı. UAD'nin görüşünün, işgalin uluslararası hukuka aykırı olduğu yönünde olması 
durumunda, bunun İsrail ve diğer ülkeler açısından getirdiği sonuçları da tespit 
etmesiyle, İsrail'in Gazze'de ve diğer Filistin topraklarında uyguladığı ihlallerin 
sonlandırılması yönündeki baskının artması bekleniyor. Buna ek olarak, İsrail'e 
askeri, siyasi ve mali destek veren ülkelerin de uluslararası toplum tarafından bu 
desteklerini sonlandırmaları yönünde gelecek çağrıları yanıtlamak zorunda kalmaları 
öngörülüyor.

KAYNAK

Instagram
KRIPTOKRAL.COM GÜNCEL HABERLER | Yatırım Tavsiyesi Değildir.

Leave feedback about this

  • Quality
  • Price
  • Service

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field
Choose Image
Choose Video