KriptoKral.com Teknoloji Haber Merkezi Blog Yapay zeka YAPAY ZEKÂNIN AKIL HOCASI KİM?
Yapay zeka

YAPAY ZEKÂNIN AKIL HOCASI KİM?

yapay

Blockchain & Yapay Zekâ Akademi Kurucusu Devrim Danyal, yapay zekânın bilgiyi nasıl ürettiğini, verileri nereden topladığını ve ne kadar güvenilir olduğunu AA Analiz için kaleme aldı.

***

Sene 2024 teknolojiye bir noktadan dokunuyor olup, yapay zekâyı kullanmaya başlamamış 
az, duymamış ise çok daha az insan topluluğunun bir arada bulunduğu yepyeni bir 
teknoloji tarihi yazıyoruz hep birlikte. Yapay zekâ ile ilgilenen birçok insan, bu 
teknolojinin nasıl çalıştığını ve verdiği cevapların kaynağını merak ediyor. Kimileri 
yapay zekâyı çoktan günlük yaşantılarının bir parçası haline getirdi. Kimileri ise 
verdiği cevaplar akıllarına yatmasa da akıcı geri dönüşlerini şaşırtıcı bulmaları 
sebebiyle yapay  zekânın büyüsüne kapıldılar. Bu şüphe dolu yaklaşımlar karşısında 
akıllardaki sorulara yanıt vermek, yapay zekânın arkasındaki süreçleri anlamak 
açısından oldukça önemlidir. ​​​​​​​

Yapay zekâ bilgiyi nasıl sağlıyor?

Yenidoğan bir bebek düşünün; uzun bir bekleyişin ardından dünyaya geldiğinde çevresini 
aşamalar halinde yavaş yavaş algılar, gözlerini tam olarak açamaz, etraftaki sesleri 
duysa da tam tanımlayamaz, kokuları algılayamaz, kısacası 5 duyusuyla ortamı 
anlamlandıramaz. İşte sıfır bir yapay zekânın gelişimi de benzer şekilde ilerliyor. 
Gördüklerini anlıyor, sesleri ayırt edebiliyor, kokuları sınıflandırabiliyor, yani bir 
bebekten farksız. Takdir edersiniz ki, ölçeklendirilebilir olması sayesinde bu 
aşamaları tek bir canlıdan çok daha kapsamlı geçiriyor ve bir öğrendiğini bir daha 
unutmuyor, hatta her geçen saniye yeni eklenen bilgiler ile doyumsuz bir öğrenme 
isteğiyle her şeye bir cevabı oluşuyor. Artık bir insan ile kıyas kabul edilmeyecek 
duruma geldiğinde de bilgisayar genleri sayesinde kendisine sunulan çeşitli 
algoritmaları ve modelleri kullanarak verileri işlemeye ve bu verilerden anlamlı 
sonuçlar çıkarmaya başlıyor. Bebeğin ilkokul çağına gelmeden "Öğrenmeyi öğrenmesi" 
gibi düşünebilirsiniz. Tabii ki insanın limitlerine kıyasla aynı anda binlerce 
kelimelik bir romanı okuyup, her harfini analiz eden bir yapı biraz ürkütücü geliyor 
olabilir. Yapay zekâ modelleri bu işlevi de büyük veri kümelerine dayalı olarak 
gerçekleştirilen makine öğrenimi ve derin öğrenme yöntemleriyle sağlıyor. Başka bir 
deyişle, yapay zekânın sağladığı bilgiler, ona verilen verileri işlemesiyle elde 
ediliyor.

Yapay zekâya verileri kim veriyor?

Yapay zekânın ana kaynağı, insanlardan ve çok farklı kaynaklardan elde ettiği büyük
veri setlerine dayanıyor. Bu veri setleri, internet üzerindeki makaleler, kitaplar, 
bilimsel çalışmalar, forumlar ve diğer dijital içerikler gibi farklı kaynaklardan ya 
da aklınıza gelebilecek her türlü bilgi kaynağından toplanıyor. Kendisine sorulan 
sorulara, birçok kriter doğrultusunda, kim olarak, nasıl cevap vermesi gerekiyorsa o 
kılığa bürünerek, bu büyük veri setlerini analiz ediyor ve kullanıcının o sorusuna en 
uygun cevabı seçmiş oluyor. Verdiği cevaplar, ona sunulan veri kümelerinden ve 
eğitildiği modellerdeki bilgilerden geliyor. Örnek vermek gerekirse; bir yapay zekâ
modeli, milyarlarca kelimeyi içeren metinlerle eğitiliyor. Bu eğitim süreci sırasında,
model metinler arasındaki kalıpları ve bağlantıları öğreniyor, böylece belirli bir 
soruya uygun cevaplar üretebiliyor. Örnek vermek gerekirse, alfabeyi öğrendikten sonra, 
sesli/sessiz harfler, -e, -i, -de, -den, yalın hali şeklinde iletişimi öğreniyoruz. 
Aradaki fark ise yapay zekâ aynı öğrenme süreci sonunda +100 dilden fazla dilde 
konuşmayı başarabiliyor, hem de istenen en basitten en zora tüm sorulara bir cevabı 
olacak pozisyonda sürekli öğrenci olarak geçiriyor eğitim sürecini.

Bilgiler ne kadar güvenilir?

Yapay zekânın sağladığı bilgilerin güvenilirliği, modelin eğitildiği veri setlerinin 
kalitesine bağlı olarak değişiyor. Eğer güvenilir ve doğru kaynaklardan elde edilen 
verilerle eğitilmişse, verdiği cevaplar da büyük oranda doğru olarak yansıyor. Şu 
anda günümüz hukukçularını, doktorlarını ya da mühendislerini yetiştiren sınavları 
başarıyla tamamlasa da yapay zekâ her zaman yüzde 100 doğru sonuçlar da veremiyor, 
çünkü neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edecek bir dünya görüşüne sahip değil. 
İşte bu nedenle yapay zekânın eğitildiği veriler azami önem taşıyor ve hatalar veya 
yanıltıcı bilgiler onu da yoldan çıkaracak şekilde ters köşeye yatırabiliyor. Yapay 
zekâ veri tabanları, insan eliyle veya otomatik sistemlerle toplanan veri setlerinden 
oluşturuluyor. Bu veri tabanları, yapay zekâ modelinin öğrenme sürecinde kullandığı 
temel kaynak oluyor. Veriler titizlikle seçiliyor, işleniyor ve böylece yapay zekânın 
doğru ve tutarlı bilgiler sunması sağlanıyor.

Cevaplar otomatik mi yoksa insan müdahalesi var mı?

Yapay zekâ, kullanıcının sorduğu soruyu analiz ederken ve ardından kendi bilgi 
tabanından en uygun cevabı seçerken elbette kendi modeli doğrultusunda en verimli 
sonucu getirmeye özen gösteriyor. Bu süreçte, modelin eğitimi sırasında öğrendiği 
kalıplar ve bağlantılar devreye giriyor ve model, sorunun bağlamını ve kullanıcıya en 
iyi nasıl yanıt verebileceğini değerlendirerek bir karara varıyor. Verdiği cevaplar 
genellikle tamamen otomatik oluyor yani insan eli değmeden verilen soruya yanıt 
oluşturuyor. Ancak bazı yapay zekâ sistemlerinde cevaplar, doğruluğu ve tutarlılığı 
sağlamak için mühendisler ve veri bilimciler tarafından inceleniyor, 
değerlendiriliyor, sürekli olarak güncelleniyor, yönlendiriliyor ve geliştirilmeye 
devam ediliyor. Yapay zekâ, sürekli öğrenen bir sistem olduğundan sürekli yeni 
verilerle beslenir ve bu veriler üzerinden eğitilir. Bu sayede, zamanla daha doğru ve 
kullanıcı odaklı cevaplar verme yeteneği kazanır.

Yapay zekânın geleceği ve güvenilirliği?

Yapay zekâ, ne kadar gelişmiş bir sistem olursa olsun, gelişim sürecinin elbette bazı 
sınırları vardır. Örneğin, yapay zekânın karmaşık insan duygularını anlamak veya 
yaratıcı düşünceler üretmek konusunda sınırlı kaldığı bariz şekilde görülüyor. Ayrıca 
yukarıda belirttiğimiz gibi modelin eğitildiği veri setlerinin kalitesi ve kapsamı, 
cevapların doğruluğunu etkiliyor. Yapay zekânın geleceği, daha doğru ve güvenilir 
bilgi sağlama yeteneğiyle şekillenecektir. Araştırma ve geliştirmeler devam ettikçe, 
yapay zekâ modelleri daha da sofistike hâle gelecek ve kullanıcıların ihtiyaçlarına 
daha iyi yanıtlar verebilecektir. Ancak bu süreçte insan müdahalesi ve denetimi de 
kritik öneme sahip olacaktır, çünkü nihayetinde yapay zekâ, ona verilen verilere dayalı 
olarak çalışmaya devam edecek, ta ki kendi kendine öğretme ve öğrenme yapısını 
kusursuza yakın kurgulamaya başlayana dek. Sizce o günlere ne kadar uzağız?

[Devrim Danyal, Blockchain & Yapay Zeka Akademi Kurucusu ve Gelecek Teknolojileri 
Eğitmenidir.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını 
yansıtmayabilir.

KAYNAK

Instagram
KRIPTOKRAL.COM GÜNCEL HABERLER | Yatırım Tavsiyesi Değildir.

Exit mobile version