Kasım 5, 2024
İstiklal Cd. Tokatlıyan İş Mrk. K:1 N:1 Beyoğlu – İstanbul
Yapay zeka

YAPAY ZEKÂ UYGULAMALARI İNSAN GÜCÜNÜN YERİNİ ALMAYA BAŞLADI

yapay

Teknolojik gelişmelerle birlikte son yıllarda hayatımıza giren yapay zekâ uygulamaları gün geçtikçe insan gücünün yerini alırken bu sayede geçmişte saatler süren çalışmalar artık tek tuşla gerçekleştirilebiliyor.

Teknoloji çağının son meyvesi yapay zekâ uygulamaları, giderek yaygınlaşan kullanım 
ağıyla artık hayatımızın yeni bir parçası haline geldi. Son yıllarda "ChatGPT" ve 
"Gemini" ile adından sıkça söz ettiren uygulamalar, akla ilk olarak gelen metin, 
fotoğraf, ses ve video üretmenin yanı sıra farklı işleri de yapabiliyor.

Tanıtım afişi hazırlamak isteyen tasarımcılar yapay zekâ destekli uygulamalar sayesinde 
girdikleri komutlar doğrultusunda diledikleri görsel ürünleri tek tuşla hazır hale 
getirebiliyor. Bir sanatçı, hazırlamak istediği şarkıyı çok kısa sürede üretebiliyor; 
bir dava dosyası, yapay zekâ destekli avukatlık uygulamasıyla anında çözüme 
kavuşabiliyor. Sadece bu alanlarla sınırlı olmayan uygulamalar sağlık, eğitim, finans, 
ticaret, ulaşım ve lojistik başta olmak üzere çeşitli sektörlerde yaygın bir şekilde 
kullanılıyor.

Akıllı telefonlardaki sesli yanıt asistanları, otonom sürüş sistemleri, akıllı yollar 
ve araç içi uygulamalar, çevrim içi alışveriş sitelerindeki algoritmalar, tıbbi 
görüntüleme alanında manyetik rezonans (MR) veya röntgen gibi görüntülerinin 
analizleri, yapay zeka destekli gerçekleştiriliyor.

“Artık birincil kullanıcıya doğru ilerleyen bir yapı söz konusu”

Yapay zekânın geleceği hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Marmara 
Üniversitesi (MÜ) İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı 
Prof. Dr. Ali Murat Kırık, makine öğrenmesi, derin öğrenme ve dil işleme modellerinin 
bileşkesinden oluşan yapay zekâ sisteminin, Türkiye'de ve dünyada giderek yaygın bir 
hal almaya başladığını söyledi.

Yapay zekânın Türkiye açısından son derece önemli bir noktaya doğru evrilmeye 
başladığını belirten Prof. Kırık, "Birçok iş koluna, alana yayılmaya başladığını ifade 
edebiliriz. Başta medya ve eğitimde yapay zekanın çok ciddi manada kullanıldığını 
görüyoruz. Gerek uygulamalar aracılığıyla gerekse de yapay zekâ sohbet robotları 
aracılığıyla artık birincil kullanıcıya doğru ilerleyen bir yapı söz konusu." dedi.

Kullanıcıların son dönemde çok daha kolay şekilde yapay zekâ destekli uygulamalara 
ulaşma imkanına eriştiğine işaret eden Kırık, bu uygulamaların eğitim alanında 
başvurulan temel kaynak haline geldiğine değindi.

Prof. Dr. Kırık, bu sistemlerden alınan bilgilerin teyit ve mukayeseye muhtaç olduğuna, 
bu tarz bilgilerin kullanıcıların yanlış yönlendirilmesine sebebiyet verebileceğine 
dikkati çekerek, öğrencilerin ödevlerini ve tezlerini yapay zekâ uygulamaları üzerinden 
hazırlayabildiklerini dile getirdi.

Buradan alınan bilgilerin kıyas yapılmadan ve mukayese edilmeden bilimsel kaynaklara 
eklenmesi, referans gösterilmeksizin çalışmalarda kullanılmasının ciddi problemlere
mahal verebildiğinin altını çizen Kırık, "Çünkü yapay zekâ her zaman doğru cevabı 
verecek diye bir kaide yok. Unutmamamız gereken en temel nokta, var olan 
parametrelerin, verilerin, girdilerin sisteme eklemlenmesi ve daha sonra sorulan 
sorular üzerine bunların analizi esasına dayanarak cevapların sunulması söz konusu 
oluyor. İşte burada yanıltıcı bilginin sunulması, ciddi problemlerin ortaya çıkmasına 
sebebiyet verebiliyor." diye konuştu.

Yapay zekâ işsizlik ve istihdam sorununa yol açar mı

Prof. Dr. Kırık, İngiltere'de yapılan bir araştırmada, doktorların teşhis koyamadığı 
bir hastaya yapay zekâ aracılığıyla teşhis koyulduğunu aktararak, Rusya'da yapılan 
bir çalışmada ise bu ülke menşeili bir yapay zekâ sohbet robotunun tıpta yeterlilik 
sınavından yüzde 83'lük dereceyle geçtiğini, bu nedenle tıp dünyasında yapay zekânın 
faydalı olup olmayacağı konusunda farkı görüşlerin olduğunu söyledi.

Medya ve eğlence sektöründe de yapay zekânın kullanıldığını, uygulamalar aracılığıyla 
müzik bestelendiğini ve senaryo hazırlandığını aktaran Kırık, şöyle devam etti:

"Bu durum bir işsizlik ve istihdam sorununu beraberinde getirebilir. Çünkü belki 
birçok insanın yapacağı işi sadece tek bir yapay zekâ uygulaması üzerinden 
gerçekleştirmesinin söz konusu olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Telif davalarının 
artık medya aracılığıyla açılmaya başladığını da görüyoruz. Özellikle dünyanın en 
büyük yayın kuruluşları, yapay zekâ sohbet robotlarına ciddi telif davaları açmaya 
başladılar. İzinsiz kullanmaları sebebiyle bu makalelerin tespiti söz konusu oldu. 
Bundan sonraki süreçte, burada medya aracılığıyla var olan bilgilerin, içeriklerin 
yayılması söz konusu olduğu için ilgili yapay zekâ sohbet robotlarına telif davaları 
açılmaya başlandı. Bu da gelecekte hukuki sorunlarla karşı karşıya kalmamızı sebebiyet 
verebilir. Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu bu alanda çalışmalarını sıklaştırmıştı. 
2025 yılından itibaren yürürlüğe girecek yapay zekâ yasasını çıkarttı. Belki 
önümüzdeki günlerde Türkiye açısından da bu tarz yasaların çıkması kuvvetle muhtemel 
olabilir."

Prof. Ali Murat Kırık, yapay zekâyı bir bebeğe benzeterek, gelecek yıllarda yapay 
büyüyeceğini, gelişeceğini ve yetişkin bir insanın sahip olduğu bütün özellikleri 
kendi bünyesine dahil edebileceğini anlattı.

Türkiye’de yapay zekâya yatırımlar hızla artıyor

Türkiye'nin yapay zekâ konusunda geri kalır bir ülke olmadığına işaret eden Kırık, 
gerek devlet kurumları aracılığıyla gerekse de özel sektör girişimleriyle yapay 
zekâya olan yatırımların giderek artmaya başladığını, bu konuda Türkiye Bilimsel ve 
Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) başı çektiğini ifade etti.

Prof. Dr. Kırık, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) gelecekte somut adımlar atabileceğini, 
yeni yapay zekâ programlarının, lisans ve lisans üstü programların açılacağını, bütün 
eğitim programlarına yapay zekanın entegre edilip buna uygun bir eğitim sisteminin yer 
alacağını dile getirdi.

Türkiye'deki yapay zekâ sohbet robotlarına dair çalışmaların da tüm hızıyla devam 
ettiğini belirten Kırık, şunları kaydetti:

"ASELSAN ile HAVELSAN'ın bu alanda çalışmalarına şahit oluyoruz. Bununla birlikte özel 
sektörde Baykar'ın yerli ve milli sohbet robotunu geliştirmesi, bunu yaygınlaştıracak 
olmasının da ciddi bir avantaj olarak karşımıza çıkacağını ifade edebiliriz. Bunun 
sebebi şudur: Yerli ve milli teknolojilerin olması, doğru bilgiye ulaşabilme konusunda 
ciddi bir avantaj sağlayabilir. Çünkü bildiğiniz üzere dezenformasyon, çağımızın en 
büyük sorunlarından bir tanesi. Bazen bu tarz sohbet robotlarının yanlı ve taraflı 
cevaplar verebildiğini görüyoruz, bilgi saklayabildiğine de şahit oluyoruz. Geçmişte 
nasıl arama motorlarını kullanıyorsak, bugün de yapay zekâ sohbet robotlarını 
kullanmaya başlayacağız. Orada en azından kıyas ve mukayese yapabilme şansımız söz 
konusuyken artık sadece soruları oraya sorarak cevapları oradan almaya başlayacağız. 
O yüzden yerli ve milli yapay zeka sohbet robotlarının, uygulamalarının gelişim 
göstermesi oldukça önemlidir. Türkiye'de tabii ki TÜBİTAK'ın başını çektiği ve 
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi'nin de bu alanda yapacağı çalışmalar, 
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın aynı şekilde geliştirdiği yapay zekâ 
zirvelerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum."

KAYNAK

Instagram
KRIPTOKRAL.COM GÜNCEL HABERLER | Yatırım Tavsiyesi Değildir.

Leave feedback about this

  • Quality
  • Price
  • Service

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field
Choose Image
Choose Video