Hollywoood’da geçtiğimiz günlerde gündeme gelen yazarların ve oyuncuların grevi Web2 ekonomisi hakkında önemli bir gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi: Platform streaming sektörünün ekonomik modeli işlemiyor.
Bu olaylar yaratıcı sektörlerde çalışan herkesin medyada çıkan yarım yamalak karalama haberlerini göz ardı ederek Web3 çözümlerine yönelmelerinin gerekliliğini gösteriyor.
Covid pandemisi sırasında Netflix, Amazon Prime, Hulu ve Disney Plus gibi platformların girdiği pazar payı rekabeti içerik konusunda önemli bir ayrışmaya zemin hazırladı. Bugünlerde film, televizyon dizisi ve belgesel yapımcılarına kapı gösteriliyor. Onlar da oyunculara ve yazarlara para ödeyemez hale geliyorlar.
Müzik sektöründe durum daha da kötü. Spotify pazara hâkim durumda. Sirius XM’in sahip olduğu Pandora eski köklerinden kurtulamadı. 2022 yılında blok zinciri geliştiricisi Algorand tarafından satın alınan Napster’ın yenilenmiş hali olan Rhapsody de benzer durumda. Şirket geçen yıl 430 milyon dolar zarar açıklamıştı.
Peki müzisyenlerin durumu nasıl? Sanatçılar Spotify’da yayınlanan eserlerinde dinleme başına bir sentin üçte biri kadar para alıyorlar: Hip hop yıldızı Snoop Dog Milke Institute’a verdiği bir röportajda, “Bana biri milyon dinlenmeye erişen birinin milyon dolar kazanamamasını izah edebilir mi? Bu mantıklı değil” diyordu.
Peki platformlar ve müzisyenler kazınamıyorsa para kime gidiyor? Belki kazanan on yıl önce Spotify ile milyar dolarlık anlaşmalar yapan yapım şirketleri ve müziğini lisanslayan diğer platformlar kazanıyor olabilir. (Spotify kısa süre önce yaptığı açıklamada telif olarak 40 milyar dolara yakın ödeme yapıldığını belirtmişti.)
Yapım şirketleri aslan payını kendilerine alıp müzisyenlere kırıntıları bıraktıkça aslında kendi işlerine zarar veriyorlar. Yeni müzisyenler yapım şirketleriyle çalışılmıyorlar. Daha çok içerik pazarlamasına yöneliyorlar, oyunlara müzik yapıyorlar veya Spotify ile ilişkiye girmiş yapım şirketlerine bulaşmadan para kazanmanın yollarını arıyorlar.
Birçok müzisyen canlı etkinlikler düzenleyerek ürün satıyorlar, insanları e-posta listelerine dahil ediyorlar ve hatta doğrudan CD satışı yapıyorlar. Ancak Taylor Swift değilseniz canlı etkinlikler düzenlemek de sanatçıyı başka bir yere bağımlı hale getiriyor: Live Nation Entertainment, yani Live Nation ile Ticketmaster’ın birleşmesinden doğan çirkin dev yapı…
Yeni bir yol
Müzisyenler, film yapımcıları ve içerik üreten diğer yaratıcılar bu devasa ve rant peşinde koşan yapıları bypass etmenin yollarını bulmak durumundalar. Dijital varlıkların gerçek savunucularının bir süredir söyledikleri gibi Web3 onlara önemli bir fırsat sunabilir.
Son üç yılda NFT piyasasına dair görülen tüm şişirmeler, balonlar ve patlamalar bir yana bu inovasyonun reddedilemez bir açılım sağlıyor: Benzersiz ve tekil dijital varlıklar oluşturabilmek… Bu her şeyin taklit edilebildiği internet dünyasının yapabileceği bir iş değil. NFT’ler daha yaratıcılık odaklı bir sistemin yapı taşlarından biri olabilir zira NFT’ler dijital alemde hayranlar ile yaratıcılar arasında doğrudan ve uçtan uca bir sahiplik ilişkisi kurgulanmasına imkân veriyorlar.
Artık daha çok maymun resimleri ve şişirilmiş sanat eserlerinden oluşan koleksiyon ürünleri çılgınlığını geride bırakıyoruz. NFT’leri ve ilgili teknolojileri içerik oluşturma ile bağlantılandıran yeni nesil bir inovatör kuşağı geliyor. Bu stratejiler birkaç NFT’yi pompalayıp muazzam kazanç vaat etmekten çok uzak. Aksine bu benzersiz varlıkları kullanarak hayranların içerik ile etkileşimlerinden değer elde etmelerine imkân veriyorlar. Olay, yaratıcıları kitleleriyle birleştirme, değer üretme ve ortak bir çıkar ve sahiplik hissi oluşturma üzerine odaklanıyor.
Bu konuda birçok örnek var.
Monax Labs tarafından geliştirilen Web3 platformu Aspen’i kullanan bağımsız şarkı yazarı Jeremy Stein (Steinza olarak biliniyor) konserlerine gelen ve NFT satın alan hayranlarına özel etkinlikler düzenliyor ve konserlerden önemli anları onlarla paylaşıyor.
Web3 oyun şirketi Gala Games, Gala Film adı verdiği yeni bir şirket kurdu. Bu şirket video prodüksiyonlarına destek veren hayranlarına değer sunmak için NFT dağıtıyor ve hem yaratıcıların hem de hayranların yararına olacak ödülleri akıllı sözleşmeler üzerinden dağıtıyor.
Gala, bir projede Emmy ödüllü yapımcı Steven Cantor’un yönettiği Stick Figure Productions ile çalışarak “Four Down” adlı prodüksiyonu yaratıcı bir şekilde finanse etmeyi ve üretmeyi başardı. Meksika Körfezinde alabora olan bir tekneden 43 saat sonra kurtulan ve bu süreçte NFL oyuncusu arkadaşları Will Bleakey ve Marquis Cooper’ı kaybeden Nick Schuyler’ın gerçek hikayesi olan “Not Without Hope”dan esinlenerek yapılan bu belgeselin kamera arkası çekimlerine ve bazı yüz yüze deneyimlerine Gala topluluğundan olanlar erişebilecekler.
Karikatür ve animasyon sanatçıları tarafından kurulan Toonstar stüdyosu NFT satın alan topluluğunun projelerin içeriği ve özellikleri hakkında söz sahibi olmasına imkân sağlıyor. Topluluk üyeleri The Gimmicks’in de dahil olduğu bazı şovlarda hikâyenin gidişatını yönlendirebiliyorlar.
Küçüklere de yer var
Tüm bunlar daha büyük bir başarının ayak sesleri mi? Henüz değil. Ancak büyük başarılar peşinde koşan sektörde bunlar normal. Bazıları kazanır bazıları kaybeder.
Daha da önemlisi hayranlarla etkileşim kurmak ve onların yaratıcılarla doğrudan ilişkiler kurmasını sağlamak ortak bir deneyim oluşmasına ve sektördeki kazan ya da kaybet dinamiği nedeniyle mega projelere olan odaklanmanın yayılmasını sağlayabilir. Sanatçılara küçük projeler için alan açan ve birçok yaratıcının birlikte çalışmasına zemin hazırlayan bir yeni yol mümkün.
Web3’ün bir moda haline geldiği bir gerçek. Ayrıca buradaki modelleri kurgulamak için zamana ihtiyaç var. Ancak Web2 ekonomisinin işe yaradığı hayaline kapılıp buradaki fırsatları görmezden gelmek de hayalcilikten öte bir şey olmaz.
KRIPTOKRAL.COM GÜNCEL HABERLER | Yatırım Tavsiyesi Değildir.