Bir süredir markaların yeni oyun ve rekabet alanı olarak adlandırılan metaverse bir fobiye dönüşecek gibi görünüyor. Zira KPMG’nin Teknoloji Anketi Araştırması‘na göre her 10 şirketten yaklaşık 7’si, önümüzdeki iki yıl içinde gelişen teknolojilerde önemli bir varlık göstermeyi ve yüksek düzeyde yatırım yapmayı planlıyor. Ancak metaverse söz konusu olduğunda markaların çoğu (yüzde 65) kendileri yatırım yapmadan önce rakiplerinin yatırım yapmasını ya da benimsemesini bekliyor.
Çağımızda teknolojiyi bir büyüme aracı olarak kullanmak, neredeyse her kurumsal iş stratejisinin temelini oluşturuyor. Ancak, dijital dönüşümü gerçekleştirmenin yol haritaları da teknolojiler ve etkiledikleri dünya kadar hızlı değişiyor. KPMG’nin şirketlerin belirsizliklerle mücadele ederken teknoloji olgunluklarının ne düzeyde olduğunu ortaya çıkarmak amacıyla hazırladığı “Teknoloji Anketi Araştırması” dijital dönüşümün geleceğine de ışık tutuyor. ABD merkezli şirketlerin bini aşkın teknoloji liderinin katılımıyla yapılan araştırmada, şirketlerin mevcut dijital olgunluk düzeyi, teknoloji yatırım planları, dijital dönüşüm yolculuklarında karşılaştıkları zorluklar ve daha fazlası hakkında önemli veriler yer alıyor.
Araştırmaya katılanlar; kripto, metaverse, Web3, NFT, kuantum bilişim, VR/AR ve 5G gibi geniş bir yelpazeye yayılan yeni teknolojilerde neler yapabileceklerine dair cesur ve heyecan verici bir vizyon ortaya koyuyor. Her 10 şirketten yaklaşık 7’si, önümüzdeki iki yıl içinde bu önemli teknolojilerde önemli bir varlık göstermeyi ve yüksek düzeyde yatırım yapmayı planlıyor.
“Yetenek eksikliği” dijital teknolojilerin benimsenmesini zorlaştırıyor
Yetenek eksikliği, dijital teknolojilerin benimsenmesini zorlaştıran bir numaralı sorun olarak öne çıkıyor. Araştırmaya göre katılımcılar, şirketlerinin iş gücünde dijital hedeflerine ulaşması için gerekli yetenek ve becerilerden yoksun olduğunu kabul ediyor. Bu nedenle örneğin şirketlerin yüzde 68’i metaverse ve Web3’ten yararlanmak için şirket içinde yetenekler oluşturmak yerine dış kaynak kullanmayı ve/veya teknoloji şirketleriyle ortaklık kurmayı tercih ediyor. Katılımcılara “Yeni dijital teknolojileri benimserken karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdir?” sorusu yöneltildiğinde ilk sırada yüzde 44 ile “kilit görevleri yerine getirecek yetenek eksikliği” yer alıyor. Bunu yüzde 30 ile “yeni sistemlerin satın alınması ve uygulanmasının yüksek maliyetli olması” yanıtı takip ediyor.
Araştırmaya göre dijital dönüşüm yolculuğunun önemli itici gücü olarak da müşteri odaklılık ilk sırada yer alıyor. Sonuçlar müşteri odaklılığın kurumsal BT faaliyetlerinin önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu gösteriyor. “Şirketinizin kurumsal teknolojiye yaptığı yatırımın ilk hedefi nedir?” sorusuna gelen yanıtların yüzde 46’sı müşteri odaklı olmayı hedef olarak gösteriyor. Bunu yüzde 42 ile çevikliği sağlamak ve yüzde 26 ile riski azalmak hedefleri izliyor.
Dijital dönüşüm şirketlerin kârlılığına olumlu yansıyor
Ankete göre teknoloji, şirketlerin büyük bir kısmının bütüncül stratejilerine önemli bir destek sağlıyor. Katılımcıların üçte ikisi (yüzde 66), şirketlerinin işletmeyi ilerletmek için dijitali kullanmada çok veya son derece etkili olduğunu söylüyor. Dijital dönüşüm çalışmalarından elde edilen yatırım getirisi (ROI) katılımcılar genelinde çarpıcı bir şekilde güçlü. Neredeyse her katılımcı bu çalışmalarının son 24 ayda kârlılık veya performans üzerinde olumlu bir etki yarattığını belirtiyor. Katılımcıların yüzde 82’si makine öğrenimi, yüzde 61’i doğal dil işleme ve yüzde 50’si robotik süreç otomasyonu gibi teknolojilere yaptıkları yatırımlardan getiri elde ettiklerini ifade ediyor.
Şirketler bulut yatırımlarından somut değer elde etmek istiyor
Ankete katılan her şirket bulut teknolojisindeki konumlarını ilerletmek için harekete geçtiğini belirtirken her 10 şirketten yalnızca 1’i (yüzde 10) hala geçişin ilk aşamalarında bulunuyor. Ankete katılan her dört kişiden üçü (yüzde 75) şirketlerinin şu anda stratejik iş yüklerini buluta geçirmekte olduğunu söylerken yüzde 14’ü de geçişi tamamladığını ve optimizasyon arayışında olduğunu belirtiyor. Katılımcıların yaklaşık üçte biri (yüzde 30) ise kurumsal iş yüklerinin yüzde 60’ından fazlasını buluta taşımış durumda. Şirketlerin yüzde 80’i buluta geçişlerinin başarılı olduğunu söylüyor. Buluta taşınmanın artık odak noktası olmadığı günümüzün işletmeleri artık daha yüksek bir hedefin peşinde: Bulut yatırımlarından somut değer elde etmek. Anket, bu konuda çoğunluğun hala kat etmesi gereken uzun bir yol olduğunu gösteriyor. Olumlu bulut ivmesine rağmen, anketteki şirketlerin yüzde 67’si henüz bulut yatırımlarından önemli bir yatırım getirisi elde edemediklerinden optimizasyon ve modernizasyona odaklanmış durumda.
Siber güvenlikte en büyük zorluk uzaktan/hibrit çalışma
Katılımcıların yüzde 42’si siber güvenlik uygulamaları söz konusu olduğunda programın gerisinde kaldıklarını belirtiyor. Gelişen siber tehditlerin bir adım önünde olmak büyük bir zorluk olsa da kurumsal liderler tüm risklere karşı sahip oldukları siber güvenliğe oldukça güveniyor. Katılımcıların ortalama yüzde 64’ü siber güvenliklerinden çok ya da son derece emin olduklarını belirtiyor. “Kurumunuz için en büyük siber güvenlik zorlukları hangisi?” sorusu yöneltildiğinde ise katılımcıların yüzde 36’sı ilk sırada “Uzaktan/hibrit çalışma ortamlarının tercih edilmesini” neden olarak gösteriyor. Bunu yüzde 35 ile “müşteri kanallarının dijitalleşmesi” ve yüzde 32 ile “Operasyonel teknoloji/endüstriyel kontrol sistemlerinin artan karmaşıklığı” nedenleri takip ediyor.
KRIPTOKRAL.COM GÜNCEL HABERLER | Yatırım Tavsiyesi Değildir.