KriptoKral.com Teknoloji Haber Merkezi Blog Yapay zeka YAPAY ZEKÂNIN HIZLI İLERLEMESİ KÜRESEL EKONOMİK KRİZLERİ DERİNLEŞTİRME RİSKİ TAŞIYOR
Yapay zeka

YAPAY ZEKÂNIN HIZLI İLERLEMESİ KÜRESEL EKONOMİK KRİZLERİ DERİNLEŞTİRME RİSKİ TAŞIYOR

Yapay

Doç. Dr. Şebnem Özdemir, “Yapay zekâ insan gibi halüsinasyon görüyor, yer yer uyduruyor, uydurduğuna inanıyor. Böyle bir durum, finansal bir fırsat oluşturayım derken kontrolünüzü aşan bir krizi kapınıza getirebilir.” dedi.

Yapay zekâdaki hızlı ilerlemeler ekonomileri yeniden şekillendirirken, söz konusu 
teknolojiye dair önemli belirsizliklerinin küresel ekonomik krizleri tetikleme riski 
dikkati çekiyor.

"YapayZekâ: Kişisel Veriler, Algoritmalar ve Tehditler" başlıklı dosya haberin 
dokuzuncu bölümünde AA muhabiri, yapay zekânın küresel ekonomiye etkilerini 
değerlendirdi.

Yapay zekânın güvenlik, verimlilik, ekonomik ve sosyal hedeflerin gerçekleştirilmesi 
için sunduğu potansiyelin bugün dijital ekonominin en önemli unsurlarından biri haline 
geldiği görülürken, belirsizliklerin ortasında bugüne kadar uyarıların çoğu güvenlik, 
gizlilik, yanlış bilgilendirme ve etik kaygılara odaklandı.

Yapılan araştırmalar, firmaların iyi zamanlarda karlarını artırmak için otomasyona 
yatırım yaptığını gösterirken, kriz dönemlerinde ise maliyetleri düşürmek amacıyla 
işçi çıkardığını vurguluyor. Gelecekteki krizlerde ise yapay zekânın daha geniş bir 
yelpazede işleri tehdit etmesi bekleniyor.

Konuya ilişkin, AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İstinye Üniversitesi Veri Bilimi 
Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şebnem Özdemir, ilk olarak nasıl bir yapay zekâdan 
bahsedildiğinin netleştirilmesi gerektiğini belirterek, veri temelli, yani toplanan 
veriye göre sonuç üreten yönlendirme yapan yapay zekâlardan konuşuluyorsa burada 
haksız rekabet ve açıklanabilirlik gibi sorunların ortaya çıkabileceğini söyledi.

Özdemir, uzun yıllardır piyasada var olan yapıların, sahip oldukları verilerle, 
tahminleme, piyasaya yön verme bakımından ciddi bir hareket alanına sahip olduğunu 
dile getirerek, şöyle devam etti:

"İngiltere'de birkaç ay önce bu konunun yaratabileceği kriz ciddi şekilde tartışıldı. 
Veriye hakim olan şirketlerin manipülasyon gücü konusunda regülasyonlara ihtiyaç 
olduğu gündeme geldi. Ancak tek sorun manipülasyon değil. 'Kara kutu' olarak nitelenen 
yapay zekâ uygulamalarından bahsediyorsak, burada da alınan kararların açıklanamaması, 
yani piyasaya yön veren bir hamlenin yapay zekâ tarafından neden önerildiğinin 
bilinememesi durumu oluşuyor. Düşünün büyük bir hamle yapılacak ama nedeni asla 
bilinmiyor, korkutucu değil mi?

Veri temellinin ötesinde GPT ya da LLM (büyük dil modeli) olarak nitelenen bir yapay 
zekâ (üretici/üretken yapay zekâ) kullanıyorsak da büyük bir finansal kriz yaratabilir 
hatta mevcutları derinleştirebiliriz. Dünyanın tüm finansal taktiklerini içeren 
kitapları okumuş, piyasaya etki eden her değişkeni hatırlayan, trilyondan fazla 
değişkenle düşünebilen çok zeki bir insan hayal edin, onun finansal kabiliyetine kim 
güç yetirebilir? İşte üretici/üretken yapay zekâ tam da böyle bir konumda. Hiç mi 
problemi yok? Tabii ki var. İnsan gibi halüsinasyon görüyor, yer yer uyduruyor, 
uydurduğuna inanıyor. Böyle bir durum, finansal bir fırsat oluşturayım derken 
kontrolünüzü aşan bir krizi kapınıza getirebilir."

“Yeterli kaynakla beslenmeyen makine, yanlış ve yanlı kararlar üretecektir”

Özdemir, yapay zekâ kullanımının sadece risk yönetimi özelinde değil, her konuda bir 
avantaj ve dezavantaj durumunun mevcut olduğunu kaydederek, en önemli avantajının hızlı 
kar marjı ve piyasa dominasyonu olduğunu belirtti.

Özdemir, "Yani beklenmedik bir anda oyun kurucu, eski finans kurdu olan insan değil, 
yapay zekayı başarılı şekilde kullanan küçük ölçekli bir şirket olabilir. Risk 
yönetimi bakımından, makine henüz bu alanda güçlü bir insan risk uzmanını geçebilmiş 
değil, ancak bu da çok uzak olmayacak. Özellikle kasım ayında gelecek yeni üretici 
yapay zekânın bir risk uzmanı gibi davranabilmesini bekliyoruz. Bu durum gerçekleşirse, 
insan işini kaybedecektir. Yani şirketler söz konusu riskin yönetimi olduğunda bir 
insan takımı ile değil, bir makine takımı (AutoGen) ve bu takımı yöneten bir insanla 
yürüyeceklerdir. Tabii burada bahsettiğim halüsinasyon konusu hala geçerli, yapay 
zekâya dair en büyük dezavantajda şimdilik bu." diye konuştu.

Finansal kararların tamamen yapay zekâ algoritmalarına bırakılmasının güvenilirliğine 
değinen Özdemir, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Nasıl bir finans takımı ile çalışıyorsunuz? Kaç yıllık tecrübeleri var, aldığınız 
sonuçlar/tavsiyeler katlandığınız maliyetlere değiyor mu? Şimdi bir varlık hayal 
edelim, 10 kaplan gücünde finans tahminleri yapıyor, maaş beklentisi yok, sigortası 
yok, rakiplerle çalışma ihtimali yok… Şirketler bu durumda ibreyi tabii ki makineye 
çevirecekler. Ancak insanın tamamıyla devre dışı bırakılması için şu an çok erken. 
Makinenin karar vermesinde hem veri, hem öğrenme kümesine dahil olan kaynaklar son 
derece önemli. Yeterli kaynakla beslenmeyen makine, güvenli olmanın ötesinde yanlış, 
yanlı kararlar üretecektir. Tam bu noktada o makineyi eğiten, besleyen takımınızın 
yeterliliği, yetkinliği devreye giriyor. İyi ve titiz çalışan bir takım, oldukça 
başarılı sonuçlar üreten bir makine uzman sunacaktır. Bu finansal uzman makineler 
hızla geliştiriliyor. Ancak kararların henüz tamamen makineye bırakılması için erken 
bir dönemdeyiz, insan takımı hala direksiyonda olmalı, nihai kararı vermeli. Ancak bu 
senaryonun da 3 yıl ömrü var."

KAYNAK

Instagram
KRIPTOKRAL.COM GÜNCEL HABERLER | Yatırım Tavsiyesi Değildir.

Exit mobile version