Consensys’un SEC’ye açtığı dava başta olmak üzere en önemli gelişmelerin yoğunlukta olduğu bir gündemi geride bıraktık. Gelin bu önemli haberleri tek tek beraber inceleyelim.
Kripto paralar, SEC için tam bir baş ağrısı oldu ve olmaya devam ediyor. Regülatörün neyi neye göre yapacağı yasalarla belirliyken kripto paralar bu yasalara sığmayarak regülatörün oyun alanına kocaman bir belirsizlik ekledi. Normalde, regülatörün kestiği cezalar net, soruşturmalar net iken kripto piyasası alışılagelmişin dışına çıkarak sektörel bir başkaldırı içerisine girdi. SEC’nin yanlış veya eksik karar vermesi durumunda karşı dava açılması olağan bir durum olmaya başladı. Consensys’un SEC’ye karşı açtığı dava da bu başkaldırı prensibini çok güzel anlatan bir metinle duyuruldu. SEC’nin sadece menkul kıymet alanını düzenlemekle görevli bir otorite olduğu, internetin geleceğini şekillendirme iddiası taşıyan Ethereum gibi bu kadar önemli bir teknolojinin, bilgi seviyesi şüpheli ve menkul kıymet gibi alakasız bir konuda uzmanlaşmış kişilerin eline bırakılamayacak kadar önemli bir konu olduğundan bahsediliyor. Bu mesaj çok önemli, çünkü hukuki alandaki mücadelede Grayscale davasında olduğu gibi SEC’in yenilebilir olduğu kanıtlansa da Consensys’un metninde bir nevi manifesto bulunuyor. Süreci sadece hukuki alanda bırakmayıp, bu mücadelenin fikri altyapısını oluşturmaya atıf yapıldığı için bence çok önemli bir konuya parmak basıldı. Bu tür bir mücadele örneğinin altyapısı da sadece teorik olarak değil pratikte de Coinbase-Uniswap ve Grayscale mücadeleleriyle pratik olarak da doldurulmuş oluyor. Sonuç olarak, kripto paraların dünyayı dönüştürme alanındaki inovatif gelişimi, Bitcoin ile finans dünyasında başlarken, bunun daha sonrasında sanat eseri, oyun, tokenizasyon, yönetim bilimi ile farklı alanlara sirayet eden devrimsel altyapısının SEC ile mücadelede öne çıkarak ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz. Meme coin gibi furyalar nedeniyle kriptonun ciddiyetinin ve taşıdığı iddiaların artık geçerli olup olmadığı sorgulanırken, bu tür mücadeleler şüpheleri yok ediyor.
Gizlilik Hak, Peki Ya Kara Para?
Otoritelerin gizlilikten hoşlanmadığını ve kripto paraların da temel prensiplerinden birinin finansal mahremiyet olduğunu hepimiz biliyoruz. Orta noktada buluşulamayan bu problemin zirvesini Tornado Cash ile yaşamıştık. Geçen hafta, Samourai adlı bir mixer’ın yazılımcıları da benzer şekilde tutuklandı. 2 milyar dolarlık yasadışı para transferine aracılık edildiği ve 100 milyon dolar'lık Silkroad transferinin tespit edilmesi tutuklama için yeterli oldu. Buna ek olarak, AB’de son onaydan da geçen yeni bir düzenleme, gizlilik odaklı kripto para ve mixer’ların çalışabilmesini imkansız hale getiriyor. Kayıtlı şirketlerin bu tür platformlarla etkileşime girememesiyle AB’de gizlilik odaklı yapıların bir nevi yasaklandığı söylenebilir. Bu haberlerin etkisiyle, piyasada gizliliğin bir hak olduğu söylenerek otoritelere tepki gösterildi. Gizlilik bence de bir hak fakat burada kara para terimi fazla hafife alınarak bence hata yapılıyor. Uzun uzun suçları sayamayacağımız için kısaca kara para dediğimiz terimin altında uyuşturucu ticaretinden, insan kaçakçılığına, çocuklarla ilgili suçlardan burada bahsetmek istemeyeceğimiz nice suçlara kadar tüm bunlar kara para teriminin altına giriyor. Dolayısıyla gizlilik bir hak, evet ancak kara paranın geçişini engelleyemeyen bir gizliliğin yarardan çok zararının olduğunu unutmamak gerekiyor. Öncelikli amacımız kara parayı engellemek olmazsa, kripto paralara en büyük zararı yine kendimiz vermiş oluruz. Bu alanda popüler başka bir görüş ise suçun kaynağının kripto para olmadığı, zaten kripto paraların bu işin ufak bir parçası olduğu, doların ve bankaların daha yoğun şekilde kullanıldığına dair argümanlarla dolu. Bu tür argümanlar, bizden önce kendinize bakın mantığıyla sorunu ötelemekten başka bir çare sunmuyor. Nasıl ki başkaları suç işliyor diye biz de suç işlemeye başlamıyorsak, doların daha yoğun kullanılması da kripto paraların bu alanı boş bırakması için bir mazeret sunmuyor. CCIP Genel Kullanıma Açıldı Chainlink’in zincirler arası iletişimi sağlayan CCIP altyapısı, artık geliştiricilerin kullanımına açıldı. Eskiden, Chainlink (LINK) ile anlaşarak kullanılabilen bu altyapı, artık özgürce platformlara entegre edilebilecek. Chainlink, veri sağlama konusunda alanında lider olduğu için en güvenilir altyapının da onlar da olduğu varsayılabilir. Dolayısıyla, Chainlink ile bir anlaşma yapma zorunluluğu olmadan bu sistemin kullanılabilecek olması, özellikle tokenizasyon konusundaki girişimlerin çok daha güvenilir ve stabil bir yapıda olmasını sağlayacaktır. Böylelikle platformların daha kaliteli ve yüksek standartlara sahip olması, en nihayetinde kullanıcı deneyimini arttıracaktır.
Arbitrum Profesyonelliği
Optimism, yeni bir geliştirmeyi testnet üzerinde kullanıma açmasının ardından, ana rakibi diyebileceğimiz Arbitrum’u geliştiren ekip Offchain Labs, Optimism’in yeni sürümünde ciddi güvenlik açıkları tespit ettiklerini belirterek bu açıkların giderilmesini sağladı. Buradan çıkartılacak birkaç önemli çıkarım var. Birincisi, bu açıkların Optimism ekibi tarafından görülmeyip Offchain Labs tarafından görülmesi, iki ekip arasındaki yetkinlik tartışmalarında ibreyi Arbitrum lehine çevirmiş durumda. İkincisi, Offchain Labs bu tür bir açığı rakibini alt etmek için kullanmak yerine yardım etmeyi seçtiği için bir profesyonellik örneği sergilemiş oldu. Çünkü böyle bir açık belki de uzun bir süre geçerli olacak ciddi bir güven problemine neden olabilirdi. Optimism’in büyüklüğü düşünüldüğünde böyle bir krizin tüm sektörü etkilemesi de sürpriz olmayacaktı. Bunun yerine rakibini kurtararak pastayı büyütme yolunu seçmesi takdire şayan. Üçüncüsü de blok zinciri teknolojisinin gerçekten değerini bilmemiz gerektiğiyle alakalı. Blok zincirlerinin getirdiği şeffaflık, kripto paraların açık kaynak kod prensibiyle geliştirilmesi gibi etkenler, bu tür hataların henüz testnet aşamasında tespit edilebilmesini sağlıyor. Ne kadar yetkin bir ekip kurarsanız kurun, hatalar olabiliyor. Blok zinciri sayesinde bu kodlar binlerce belki yüz binlerce kişi tarafından denetlenebiliyor. Optimism örneği, kripto paraların nasıl bu kadar hızlı gelişebildiğinin güzel bir örneği aslında. Şöyle bir dönüp bakarsak kaç şirketin yazılımlarını tüm dünyaya açarak denetlettiğini söyleyebiliriz?
Solana Saga Kendi Maliyetini Karşılıyor
Solana’nın telefonu için ön sipariş verenlere airdrop yapılacağı daha önce duyurulmuştu ve buradan da konuşmuştuk. Bu airdrop kapsamına MEW ve MANEKI adlı iki yeni meme token daha katıldı. İki meme coin'in verdiği airdrop ilk başta 450 doların üzerinde kadar çıkıyordu ki telefonun maliyeti zaten 450 dolar. Ayrıca, düzenli olarak verilen diğer token’ların airdrop’larından da pasif gelir elde edildiğini unutmayalım. Solana’nın telefonunun belki üst düzey teknoloji sunan Apple ile yarışamayacağını ancak düşük gelirli kişiler için cazip bir telefon haline gelebileceğinden bahsetmiştik. Bu tür airdrop’lar, bu görüşü destekler nitelikte olmaya devam ediyor. Kim bedava telefon almak istemez ki? Hatta üzerine para kazanma ihtimali bile bulunuyorken.
Kısa Kısa
-
CZ için bakanlığın 3 yıla kadar hapis istediği konuşuluyor.
-
Bloomberg’in haberine göre Pantera, FTX’in elinde kalan SOL token’ları satmak için yaptığı açık arttırmalardan birini kazandı. İki bin kadar token’ın satıldığı söyleniyor.
-
Ödeme devi Stripe, USDC stabil parasını destekleyeceklerini duyurdu. Ethereum ve Solana ağındaki işlemler desteklenirken MetaMask, Coinbase Wallet gibi popüler cüzdanlar da entegre edilebilecek.
-
Hong Kong ETF’lerinin bu pazartesi işleme açılabileceği konuşuluyor.
-
Walletconnect, defi platformlarına yönelik risk algısı sunan bir servisi hayata geçirdi.
-
Frax Finance ve Potatoswap, OKX’in kendi layer-2 ağı X’e geliyor.
-
Immutable, kendi blok zinciri zkEVM üzerindeki oyun-borsa gibi platformlarla etkileşime giren kullanıcılara 50 milyon dolara varan ödüller vaat etti. Şu ana kadarki en büyük ödül programı olduğu iddia ediliyor.
-
Zcasino’nun stake servisi için topladığı varlıklarla rug pull yaparak kullanıcıları dolandırdığı iddia edildi.
-
Hedgey Finance, 44 milyon dolar hack’lendi.
Yuga Özüne Dönebilecek mi?
Yuga Labs’in yeni CEO’su Garga, şirketin oyun markalarını elden çıkartmasının ardından bunla beraber işten çıkartmaların da yapılacağını duyurdu. Yuga’nın tam olarak BAYC ve onunla ilişkili Apechain gibi geliştirmelere odaklanarak özüne dönmesi amaçlanıyor. Bunun için de diğer departmanlarla alakalı kişilerin işten çıkarılması bekleniyor. Yeni CEO’nun Twitter üzerinden toplulukla iletişimi başarılı ki bu yöntemin işe yaradığını daha önce gördük. Önceki CEO kripto dışından bir isim olduğu için Twitter üzerinden pek iletişim kurmuyordu. Yuga’nın özüne dönüp dönemeyeceğini hep beraber göreceğiz.
Animoca – Square Enix İş Birliği
Animoca Brands’in Japonya’daki departmanı ile Square Enix arasında bir işbirliğine gidildi. Kısa vadede, Square Enix’in Symbiogenesis oyununu yaymak için Animoca’nın tecrübe ve altyapısından faydalanılacak. Ancak işbirliğinin genelinde, Animoca’nın portföyündeki çok sayıda projeye Square Enix’in destek vermesi de öngörülüyor.
Varsity Blouson
Louis Vuitton, sadece kendi nft koleksiyonu Varsity Blouson’a sahip kullanıcılara özel 200 adet, Pharrel Williams’ın tasarladığı bir ceketi 7.900 euro fiyatla satışa sundu. Marka, müşterilerine ayrıcalıklı hissettirme konusunda adını duyurmuşken NFT projesini de yine bu bağlamda başarıyla kullandığını görüyoruz.
Instagram
KRIPTOKRAL.COM GÜNCEL HABERLER | Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Leave feedback about this